Buzköy'lülerin Buluşma Noktası
  yöresel deyimler
 

YÖRESEL DEYİMLERİMİZ SÖZLÜĞÜ



A


Ağır oturup batman gelmek: Davranışlarında ölçülü olmak.
Ağrımadık dişe kelpetün kıstırmak: Gereksiz yere bir işe karışmak.
Aldırayaz kalmak: Bakacak kimsesi olmamak, tek başına kalmak.
Alem eşgere: Açıktan. 
Alnını karışlamak: Küçümseyerek meydan okumak, tehdit etmek.
Ağdırıp çevirmek: İşleri yürütmek.
Arabası gıcılamak: Sözü geçmek. 
Arasına darı tanesi sığmamak : Çok samimi olmak.
Arım namusum: Birisini yaptığı bir şeyden dolayı kınamak.
Atma Recep din kardeşiz: Biz birbirimizin ne olduğunu biliriz.


B


Bacakları çarpana çalmak: Çok işi olmak.
Baldırı çıplak: Fakir.
Başa kakmak: Yaptığı iyiliği söylemek.
Bek bahalu: Pek pahalı.
Beyni sulanmak: Bunamak.
Bi pıtık: Azcık, çok az.
Bi dıhım: Bir ısırımlık.
Bünelek tutmak:Telaşlı olmak.


C - Ç


Cahd etmek: Azmetmek.
Cascavlak kalmak: Herşeyini kaybetmek.
Cıbırın gabadayısı: Fakirin gereksiz harcama yapanı.
Cılkı çıkmak: Çok yorulmak.
Ciğeri beş para etmez: Değersiz.
Cin fikirli: Açık gözlü. Art niyetli.
Cula çıkarmak: Kızmak.


D


Derisiyle dalaşmak: Yerinde duramayan, yaramaz.
Değirmene gitse gözü domuzlukta(değirmende çarkı çeviren suyun aktığı yer) : Çok yaramaz olan.
Dillik edememek: Anlaşamamak.
Dünyaya kazık kakmak: Ölmemek.
Düz ayak : Merdivensiz, giriş katı.
 


E - F


Eğsük etek : Çaresiz, zavallı kadın.
Eşşek hoşaftan ne anlar: Anlayışsız, zevksiz kişiler için söylenir.
Elekgater etmek: Her yeri hızlı olarak aramak. Bir işi tez yapmak.
Enanesine ermek: Merak edilen bir şeyi öğrenmek.
Esamasi olmamak: Adı duyulmamak.
Fasülye gibi kendini nimetten saymak: Kendine olduğundan fazla değer vermek.
Feyli bozuk olmak: Kötü niyetli olmak.
Fol yok, yumurta yok: Ortada her hangi bir neden yok.
 


G - H


Garametli olmak: Talihsiz olmak.
Garezi olmak: Kinli olmak.
Gavil tutmak: Bahse girmek.
Geh biçi biçi: Buzağıyı çağırmak için söylenir.
Gıdımıynan harcamak: İdareli kullanmak.
Götün geri gitmek: Geri geri gitmek.
Gudur koymak: Aklına getirmek.
Haline bakmadan Hasan dağına oduna gitmek: Yapamayacağı bir işe başlamak.
Hangi dağda kurt öldü: Beklenmeyen bir iyilik yapılınca söylenir.
Haşat olmak: Yorulmak. © Niksar Hüseyingazi Köyü Web Sitesi niksarhuseyingazi.com
Hatırını yıkmak: Küstürmek.
Her tarakta bezi olmak: Her işle ilgili olmak.
Hır gür etmek: Kavga etmek.
Hiç halinin Haydarı değil: Yapamayacağı işe girişen.
Hoş beş etmek: Kısa sohbet etmek.
Hödük: Görgüsüz anlayışsız kimse.


I - İ - J

Iskartaya çıkmak: Eskimek.
Ivır zıvır: Önemsiz.
İçkilde kalmak: Haber alamadığı için merak etmek.
İviğini niviğini sormak: Ayrıntılarını sormak.


K - L


Kabak tadı vermek: Bıktırmak.
Kap kaçah: Tabak, tencere vb.
Kapısız köyden gelmek: Odanın kapısını açık unutana denir.
Karış vermek: Beddua etmek.
Kavil gitmek: Bahse girmek.
Kazı koz, kocakarıyı kız anlamak: Her şeyi ters anlamak.
Kına yakmak: Sevinilmeyecek şeye sevinmek.
Kimi kimsesi olmamak: Yalnız kalmak.
Kip gelmek: Elbisenin sıkı olması.
Laf ebesi: Çok konuşan. © Niksar Hüseyingazi Köyü Web Sitesi niksarhuseyingazi.com
Laf olsun torba dolsun: İş olsun diye konuşmak.
Lafı sözü çıkmamak: Kötülüğü duyulmamak.
Löm sözlü: Ölçüsüz konuşan.


M - N


Mabalın boynuma: Günahı, vebali benim olsun anlamında kullanılır.
Madası olmamak: İştahsız olmak.
Mayıl mayıl bakmak: Anlamsız bakmak.
Meheli döğöl: Dengi değil.
Mıh sıçtı: Cimri. © Niksar Hüseyingazi Köyü Web Sitesi niksarhuseyingazi.com
Mırığı kırılmak: Keyfi kaçmak, beklentileri boşa çıkmak.
Mırın kırın etmek: İsteksiz davranmak.
Mudara etmemek: Tenezzül etmemek.
Mudarası olmamak: İhtiyaç duymamak.
Münkür gelmek: Nankörlük yapmak. İnkar etmek.
Nasibetsizlik etmek : Yerinde olmayan davranışta bulunmak.


O - Ö


Oğul ekmeği yemek: Çocuklarından iyilik görmek.
Oralı olmamak: Önemsememek.
Ödü kopmak: Korkmak.
Öküz olup köpe sıçmak: İşe yarar duruma gelmek.
Önünden geçmek: Bir konuda danışmak.


P - R - S - Ş


Pılını pırtısını toplamak: Herşeyini almak.
Pürü budağı olmamak : Hiç bir şeyden sakınmadan, sonucunu düşünmeden her şeyi söylemek.
Püsküllü bela: Kişinin başını sıkıntıya sokan durum veya kişi.
Sap yiyip saman sıçmak: Saçmalamak.
Sarsuk sursuk konuşmak : Gereksiz, boş şeyleri konuşmak.
Sel önünden kütük kapmak: Zor bir işi başarmak.
Sıtkı sıyrılmak: Güven kaybetmek.
Sulu dereye götürüp susuz getirmek: Aldatmak.
Şeytan diyor ki: İçinden kötü bir şey yapmak gelmesi.
Şip gitmek: Hızlı gitmek.
Şordan beri gelmek : Uzaktan gelmek.
Şordan arı gitmek : Şu taraftan gitmek


T - U - Ü


Tabah çanah: Tabak, tencere vb.
Tekeden süt çıkarmah: Olmayacak işi başarmak.
Tığ Makinası: Dövenle veya kara patozla parçalanmış saman ve buğdayı ayıran makina.
Uçkuruna düşkün olmak: Hovarda olmak.
Ulan: Nefret ve kızgınlık belirten bir hitap şekli.
Ulu orta konuşmak: Düşünmeden, kimseden çekinmeden konuşmak.
Ümüğünü sıkmak: Boğazını sıkmak.


V - Y - Z


Vara yoğa konuşmak: Gereksiz konuşmak.
Vıyyy: Ya! Öyle mi?
Ya herro, ya merro: Ne olacaksa olsun, birisini seç anlamında kullanılır.
Yağlı ballı olmak: Çok samimi olmak.
Yaşmak tutmak: Büyüklerin yanında sesli konuşmamak.
Zırnık göstermemek: Kimseye birşey vermemek. Cimri olmak.
Zırtaboz adam : Terbiyesiz, eğitilmemiş kaba insan.
Zıvanadan çıkmak: Kontrolden çıkmak, uygunsuz davranmak.
Zurnanın zırt deliği: İşin son noktası.


Kaynak: hüseyingazi köyü

 
  BUZKÖYLÜLERİN BULUŞMA NOKTASI SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ  
 
-----
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol